NUMARALI
HADİS-İ ŞERİF:
438 - (1350) حدثنا
يحيى بن يحيى
وزهير بن حرب
(قال يحيى:
أخبرنا. وقال
زهير: حدثنا
جرير) عن
منصور، عن أبي
حازم، عن أبي
هريرة. قال:
قال رسول الله
صلى الله عليه
وسلم:
"من
أتى هذا البيت
فلم يرفث ولم
يفسق، رجع كما
ولدته أمه".
[ش
(فلم يرفث ولم
يفسق) قال
القاضي: هذا
من قوله تعالى:
فلا رفث ولا فسوق.
والرفث اسم
للفحش من القول
وقيل: هو
الجماع. وهذا
قول الجمهور
في الآية. قال
الله تعالى:
{أحل لكم ليلة
الصيام الرفث إلى
نسائكم}. يقال:
رفث يرفث.
ويقال أيضا:
أرفث. وقيل
الرفث
التصريح بذكر الجماع.
قال الأزهري:
هي كلمة.
جامعة لكل ما
يريده الرجل من
المرأة. وكان
ابن عباس
يخصصه بما
خوطب به النساء.
وأما الفسوق
فالمعصية.
وفسر بالخروج
عن الاستقامة].
{438}
Bize Yahya b. Yahya île
Züheyr b. Harb rivayet ettiler. Yahya (Bize haber verdi), Züheyr ise (Bize rivayet
etti.) tâbirlerini kullandılar. (Züheyr dediki) Bize Cerîr, Mansûr'dart, o da
Ebû Hâzim'den, o da Ebû Hureyre'den naklen rivayet etıi. Ebû Hureyre şöyle
demiş :
Resûlullah (Sallallahu
Aleyhi ve Sellem);
«Bir kimse şu Beyt'e
gelir de kötü sözler söylemez ve günah işlemezse (memleketine) annesinin
doğurduğu gibi döner.» buyurdular.
(1350) وحدثناه
سعيد بن منصور
عن أبي عوانة
وأبي الأحوص.
ح وحدثنا أبو
بكر بن أبي
شيبة. حدثنا
وكيع عن مسعر
وسفيان. ح
وحدثنا ابن
المثنى. حدثنا
محمد بن جعفر. حدثنا
شعبة. كل
هؤلاء عن
منصور، بهذا
الإسناد. وفي
حديثهم جميعا
"من حج فلم
يرفث ولم يفسق".
{…}
Bize bu hadisi Saîd b.
Mensur da Ebû Avane, Ebu'I-Ahvas'tan rivayet etti. H.
Bize Ebû Bckr b. Ebî
Şeybe dahî rivayet etti. (Dediki): Bize Veki', Mis'ar île Süfyân'dan rivayet
etti. H.
Bize Îbni'l-Müsennâ da
rivayet etti. (Dediki): Bize Muhammed b. Ca'fer rivayet etti. (Dediki): Bize
Şu"be rivayet eyledi. Bu râvilerin hepsi Mansûr'dan bu isnâdla rivayette
buîumnuşiardır. Hepsinin hadislerinde :
«Bir kimse bacc eder de
kötü sözler söylemez ve günah işlemezse.» cümlesi vardır.
(1350) حدثنا
سعيد بن
منصور. حدثنا
هشيم عن سيار،
عن أبي حازم،
عن أبي هريرة،
عن النبي صلى
الله عليه
وسلم، مثله.
{…}
Bize Said b. Mansûr
rivayet etti. (Dediki): Bize Hüşeym, Seyyâr'dan, o da Ebû Hâzim'den, o da Ebû
Hureyre'den, o da Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'den naklen bu hadîsin
mislini rivayet etti.
İzah:
Bu hadisi Buhari,
Tirmizî, Nesâî ve İbni Mâce hacc bahsinde muhtelif râvilerden tahrîc
etmişlerdir.
Resulullah (Sallallahu
Aleyhi ve Sellem)'in: «Şu Beyt» buyurması bu hadîsi Mekke'de söylediğine
delâlet eder.
«Yerfüs» fili «Yerus»,
«Yerfes» ve «Yürfis» şekillerinde de okunabilir se de meşhur olan kıraati
kitabımızda olduğu gibi «Yerfüs»dür. Masdarı «Rafs» gelir. Bundan alınan isim
ise «Rafes»dir. Cumhûru u1emâ'ya göre «Rafes»den murâd, cimâ'dır. Bâzan bundan
kötü söz, bâzan da cima' lâfı kasdedilir. Bir takımları: «Rafes» «Kadınların
yanında cima' îâfı etmektir» demişlerdir. Ezheri bu kelime hakkında şunları
söyler: «Mezkûr kelime, erkeğin kadından dilediği her şeyi ifâde eden
cem'iyyetli bir sözdür»
Füsûk: Evvelce de işaret
ettiğimiz veçhile şeriatın hududu dışına çıkmaktır. Böyle bir kimseye fâsık
derler. Bâzıları buradaki «Fısk»tan Allah'tan başkası nâmına kurban kesmek
kastedildiğini söylemişlerdir. Bu kelimeye haram işlemek, yalan söylemek ve
söğmek mânâlarını verenler de olmuştur.
Beyt-i şerife vararak
rafes ve füsûk yapmadan hacc eden kimsenin anasından doğduğu gibi dönmesi
günahları affedildiği içindir. Zahirine bakılırsa böyle bir kimsenin Buyuk
küçük bütün günahları affedilecektir. Fakat ulemâ bunun yalnız Allah hakkına
âid günahlara mahsûs olduğunu söylemişlerdir. Çünkü kul hakları ancak
helâlleşmek suretiyle affolunur.